Giannis, Milwaukee şehrinin Yunanistan’dan 18 yaşında bir çaylak olarak gelişinden beri kendisine gösterdiği sevgiyi takdir ettiğini söyledi ve tüm NBA kariyerini geçirdiği yere sadakatini göstermeye karar verdi:
“Olmak istediğim, çocuklarımı büyütmek istediğim yer burası. Burada kendimi iyi hissediyorum. Ailem burada iyi hissediyor, yani burada iyiyim.”
Antetokounmpo, anlaşmayı kabul etmemiş olsaydı önümüzdeki sezonun sonunda serbest oyuncu olabilirdi. Pek çok NBA takımı, uygun olması umuduyla mali planlarını düzenliyordu. Bunun yerine kendisi ekpite kaldı ve sadakatinin mirasının bir parçası olarak görülmesinin kendisi için önemli olduğunu belirtti.
“Sözümün eri adamımdır. Bana güvenen, bana inanan, benimle ilgilenen, aileme bakan bir ekipte olmak benim için çok önemli. Her zaman amacım bir şeyler geri kazandırmaktır ve buraya geldiğim beri ilk günden beri yapmaya çalıştığım şey de buydu. Bu anlamda yapacak daha çok şeyim var.”
Giannis, bu imzanın kendisi için ne anlama geldiğini tartışırken, Eylül 2017’de kalp krizinden vefat eden babası Charles Antetokounmpo’ya da atıfta bulundu:
“Şu anda sevinçten yerinde duramadığını biliyorum. Başardıklarımızdan son derece mutlu ve bizimle son derece gurur duyuyor.”
“BELKİ 5 TANE KAZANIRIM, BELKİ DE HİÇ…”
Antetokounmpo, Milwaukee’de bir şampiyonluk kazanabileceğine inandığını ve Bucks’ın “harika bir kültüre” sahip olduğunu belirtti. Ancak, bir şampiyonluk takımı oluşturmanın adım adım ilerlenmesi gereken bir süreç olduğunun da farkında:
“Zor bir şey, çünkü günün sonunda nereye giderseniz gidin, hiçbir yerde şampiyonluk kazanmanın garantisi yok. Ama ben kim olduğumu ve lafımın eri olduğumu da biliyorum. Bunu başarmak 10 yılımı alabilir, belki hiç kazanamam ya da beş tane de kazanabilirim. Sonuç ne olursa olsun, kim olduğumu, neye inandığımı ve bana inanan insanların yanında kalmış olduğumu biliyorum.”
Antetokounmpo, uygun şekilde yönetilirse nesiller boyu zenginlik sağlayacak bu anlaşmasını sonuçlandırmadan önce, süreç boyunca annesine danıştığını da sözlerine ekledi:
“Anneme taşınmak isteyip istemediğini sordum. ‘Hayır’ dedi. Ben de ‘Tamam, güzel. imzalıyorum o zaman’ dedim. Şaka bir yana, burası bulunmak istediğim yer, evim, şehrim ve önümüzdeki beş yıl boyunca da Milwaukee’yi temsil etmek istiyorum.
Bu şehre ve bu organizasyona bir şeyler geri verebilmek benim için çok önemli. Milwaukee’ye bir şampiyonluk getirebilirsek çok mutlu olurum. Muhtemelen dünyanın en insanı olurum.”
